Safiyyüddin Efendi'nin oğludur. Hattını Ali b. Hilâl'in hatlarına benzetip onun gibi yazmak gayretinde olan Abdülmü'min Efendi, bu hususta epeyce bir güzelliğe de erişerek hattatlıkta çok az kişiye nasip olup üstadlar üstadı manasına gelen "üstâzü'l-esâtize" sıfatını ihraz etmiştir.
Hatt-ı gayrı nesh edip ol kân-ı yâkût-ı hüner
Oldu el-hak gıpta-sâz-ı şeyh ü şâb-ı hoş-nüvîs
beytinin ifade ettiği manaya layık bir hattattır.
Müstakimzâde Tuhfe-i Hattâtîn'de "Yakut-ı Musta'sımî'nin önceleri zamanın hattını bunlardan meşk ettiğinin Harîdetü'l-Kasr'da ve diğerlerinde kaydedildiğini32" belirtmektedir. "Kalem" demek olan "hâme = هماخ" kelimesinin ifade ettiği 646/1248 tarihinde vefat etmiştir.
Hatt-ı gayrı nesh edip ol kân-ı yâkût-ı hüner
Oldu el-hak gıpta-sâz-ı şeyh ü şâb-ı hoş-nüvîs
beytinin ifade ettiği manaya layık bir hattattır.
Müstakimzâde Tuhfe-i Hattâtîn'de "Yakut-ı Musta'sımî'nin önceleri zamanın hattını bunlardan meşk ettiğinin Harîdetü'l-Kasr'da ve diğerlerinde kaydedildiğini32" belirtmektedir. "Kalem" demek olan "hâme = هماخ" kelimesinin ifade ettiği 646/1248 tarihinde vefat etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder