Ergonaş Baba

Yassıçal Belediyesi tarafından felçli hastalara şifa verdiğine inanılan Ergonaş Baba adına her yıl hasat mevsimi sonrasında düzenlenen Erkonaş Baba Kültür ve Sanat Festivalinde pilav pişirilip, halay ve semah gösterileri tertiplenir.
Temiz ve bak
ımlı görünüşüyle dikkati çeken türbenin hemen karşısında, kesilen etlerin pişirilmesi için mutfak ve yanında bir Cemevi bulunur. Sandukanın bulunduğu bölüm geniştir ve ziyaretçilerin istirahat edebilmesi için hazırlanmış minderlerle çevrilidir. Taşovanın Uluköy kasabasındaki Ergüneş Babanın dört oğlundan biri olduğu kabul edilen Ergonaş Babanın Horasan Erenlerinden olup burayı mekan tutmuş olduğuna inanılır.
H
ıdrellez, Aşure, Bayram ve özel gecelerde birlik ve beraberliği sağlama dışında ziyaretlerin çoğunluğu felçli hastaların şifa bulması amacıyla yapılır. Sandukanın başında bir gece kalıp sabah ezanıyla birlikte türbeyi terk eden hasta, iyileştiği zaman adak kurbanıyla birlikte tekrar türbeyi ziyarete gelir.
Ergona
ş Baba hakkında anlatılan başlıca efsaneler şöyledir. İlk yerleşim yeri olan Sarımeşe Köyünde, köylüler Ergonaş Babayı göç etmek zorunda bırakırlar. Köyden ayrılırken, En zengininiz yedi sene sefa sürsün, der. Bu olaydan yedi yıl sonra köyde kıtlık olur. İnanışa göre, bugün bile zengin olanlar en fazla yedi sene yaşayabiliyor veya yedi yıl sonra iflas ediyormuş.
Ergona
ş Baba Yenice kasabasına geldiğinde köyde kimse yoktur. Köylülerin dağa yeşil yaprak toplamaya gittiklerini öğrenir ve bunun üzerine, Dalınızda yeşil yaprak bitmesin, hasretlik içinizden gitmesin, başınızda saçınız bitmesin. Der. Bu gün kasabanın yeşilliklerden mahrum olması, dışarı göçün fazla olması ve köyün erkeklerinin kellik probleminin olması bu menkıbeye dayandırılır.
Ergona
ş Baba Yassıçala geldiğinde harman zamanıdır. Köylü ürününü çerden çöpten arındırmaya çalışır. Ergonaş Baba bir köylünün yanına gidip selam veriri ve ona rüzgar sattığını söyler. Köylü ile buğdayına anlaşırlar. Birden rüzgar esmeye başlar ve bütün buğdaylar çöpten ve samandan ayrılır. Bu rüzgar sadece bu köylünün harmanında esince diğer köylüler merak edip sorarlar. Köylü bir dervişten rüzgar aldığını söyler. Adamın söylediğine kimi inanır, kimi inanmaz. İnananların harmanına rüzgar eser, inanmayanlarınkine esmez.
Ergona
ş Baba gelip geçen askerlere küçük bir kazanla yemek verip, karınlarını doyururmuş. Ufak bir kazanla çok sayıda askeri doyurma kerameti göstermiş. Bu olaydan sonra ona Er-gon-aş Baba denmiş.

-Evliyalar Şehri Amasya'dan-

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Ergonaş Baba'nın yaşadığı tarihlerden bahsedilmiyor.Tarih konusunda bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Ergonaş Seyit Bali Hz.lerinin bir oğlu Seyyit Mehmet'i Akkuş'un Alan Köyü,Şimdi seferli beldesi/mahallesi, 1455 tahrir kayıtlarında Sanacak olan Sonisa (Ulukut/Taşova) 'a bağlı Nahiye-i Kuh-i Bölük-i Karakuş'a tabi Karye-i Alan'dır. Alan Nahiye merkezi üst yamaçlarındadır. Seyyit Mehmet efendinin mezar yeri ile ilgili bir araştırma yapıyorum.
Seyyit mehmet efendinin alana geliş tarihleri yaklaşık olarak ne zamana denk gelmektedir.?
sadık Bozok
msbozok@gmail.com

elifsuzank dedi ki...

Sadık Bey,

Amasya Sarımeşe Köyü memeleketimdir.Ergonaş dedenin iki çocuğunun mezarı bizdedir ama kimse isimlerini bilmez sadece yerini bilir.Herkes kafasına göre birşey diyor köyümüzden.İmkanınız varsa bizim köydekini araştırınız...Ayrıca alevi bektaşi kardeşlerimiz sürekli ziyaret etmektedir....