Tokmak Dede

Evvelden Tokmak Dede’nin kabri Cumhuriyet Meydanı’nın olduğu yerdeki Şeref Oteli’nin bahçesinde iken çevrenin düzenlenmesi esnasında yerinden alınarak Merzifon şehir mezarlığına nakledilir.
Cahid Koçkar'ın babası Halil Koçkar bu zatın aslında rum iken müslümanlıkla şereflendiğini ve adının da Pendik olduğunu söylermiş. Daha sonra da hacca gidince halk arasında ‘Hacı Pendik’ diye anılmaya başlamış. Hakkında anlatılan anekdotlar şöyle:
Arkadaşları:
"-Bu senin günahlarını nasıl affettireceksin", diye takılmaları üzerine Hacı Pendik, ne yapması gerektiğini sorar. Onlar da şehire su getirmesini tavsiye ederler. "Böylelikle senin ölümünden sonra bile devam edecek bir hayrın olur.", derler.

Değirmenlerin önünden aldığı suyu şehrin meydanına getirir. Su onun adıyla "Pendik Suyu" olarak anılmaya başlar. Yaptırdığı çeşme halk arasında Tokmak Pınarı adıyla anılmakta olup şu an Yahyabaş Camii’ne bitişik yere nakledilmiştir.
Nurettin Mete bu rivayeti doğrulayacak şu olayı nakleder. Bir zamanlar Şeref Oteli’nde resepsiyonda çalışırken yabancı birinin otele konuk olarak geldiğini, ama kimliği olmadığından otele kabul edemeyeceğini söyleyince adam:
-Ben memleket memleket gezerek evliya kabri ziyaret ederim, der. Nuretin Mete Erzurum’da babasının köyünde olan bir evliyayı sorar. Adam hemen adını söyler. O zaman Tokmak Dede’yi sorar. Adam:
"Burada yatanın adı Hacı Pendik’tir." diyerek o zatın hikayesini anlatır.
Türbenin ışığı otelden yakılırmış. Işığı unuttukları zaman otelin sahibi gelerek,
"Yavrum, neden dedenin ışığını yakmadınız.
Bak beni yine rahatsız ediyor", dermiş.

-Evliyalar Şehri Amasya'dan-

Hiç yorum yok: