Şeyh Mehmed Abdal’ın vasiyeti gereğince kümes hayvanları türbe çevresinde beslenmemeli, kadınlar ağız kavgası yapmamalı, içki içilmemeli, davul zurna çalınmamalıdır. Halkın buna sıkı sıkıya riayet ettiği görülür. Şeyhin hakkında anlatılan menkıbelerden biri bu konuyla ilgilidir. Vaktiyle köyde bir düğün dolayısıyla eğlence tertiplenir, fakat köylüler Şeyh Mehmed Abdal’ın vasiyetini unutup eğlenme olayını abartırlar. Düğünün son günü tepedeki kayalıklardan köyün üzerine, özellikle düğün evine koca koca taşlar yuvarlanır. Köylüler hatalarını anlayıp tövbe ederler.
Bir başka menkıbe de şöyledir. Günün birinde Amasya zaptiyelerinin yolu Şeyhli Köyünden geçer. Zaptiye kumandanı Şeyh Mehmed’den zaptiyelerin ve atların karınları aç olduğu için yiyecek ister. Şeyh Mehmed biraz arpa, bir torba saman ve avuç içi kadar çanakla yemek getirir. Bunları görünce şaşıran zaptiye, “Bu azıcık erzakla mı bunca atı ve askeri doyuracaksın?”, diye sorar. Şeyh Mehmed gayet soğukkanlı bir şekilde, “Hele olanı bir yesinler, yetmezse yine tedarik ederiz.”, karşılığını verir. Zaptiye kumandanının az bulduğu yiyecekler öyle bereketlenir ki, atlar yiye yiye bitiremezler.
-Evliyalar Şehri Amasya'dan-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder